Eva Longoria

Eva Longoria ve şöhret ile değişen hayatı


İki sene önce, Yalan Rüzgarı dizisini izleyenlerin göz aşinalığı olduğu, ama adını bilmediği ve büyük çıkışını bir türlü gerçekleştirememiş oyunculardan biriydi. Güzelliği o zaman da ortadaydı. Maxim dergisi, 2004 yılında onu 100 kişiden en güzel 94. ünlü seçmişti. Sonra birden şans çarkı onun için döndü ve 2005 yılının en popüler dizilerinden birinde başrolü kaptı. Artık insanlar onu oynadığı karakterin adıyla değil, kendi adıyla tanıyor. Umutsuz ev kadınlarının en seksisi, en genci ve belki de en umutlusu olan Eva Longoria’dan söz ediyoruz.
Longoria senelerce pembe dizilerde her hafta ‘zorla’ sevişme ve ağlama sahneleri gerçekleştirdikten sonra hak ettiğini aldı. Longoria’nın hayatı bir yıl içinde çok değişti. Bahçesinin çalılıklarında saklanan paparazziler yüzünden evinde bile rahat oturamıyor. Maxim dergisine göre bir yılda aniden öyle bir güzelleşti ki, listede birinci sıraya yerleşti.
Meksika kökenli aktris sabah keyfi bile yapamaz oldu. Her gün kalkıp özel eğitmeniyle birlikte egzersiz yaptıktan sonra oyunculuk öğretmeniyle buluşuyor. Oradan, avukatıyla görüşüp telefonda menajeriyle geleceği üzerine kararlar alıyor. Longoria’nın bir gününün, sadece başlangıcı böyle.

ŞÖHRETİ SEVİYOR
Her hafta, canlandırdığı karakter, seksi eski model Gabrielle Solis’in ne yaramazlıklar peşinde olduğunu görmek için merakla bekleyen 25 milyon izleyiciye sahip bir dizinin en taze yüzü olmak kolay değil. Dizide karakteri Gabrielle’in, Jess Metcalfe tarafından canlandırılan 17 yaşındaki bahçıvanla yaşadığı ilişki yüzünden, genç delikanlıların ‘arzu objesi’ olmasının da çok eğlenceli olduğu söylenemez.
Peki Eva hiç şikayet ediyor mu? Asla! Çünkü büyüdüğü yer Texas’tan Los Angeles’a geldiğinden bu yana, yani yedi yıldır bunun için çalıştı. Longoria da hırslı bir kadın olduğunu itiraf ediyor:
“Bu sektör sizi her zaman daha fazlasını istemeye zorluyor. Benim kişiliğimde biri için çok uygun bir durum, çünkü ben girişken ve istekliyimdir. Ne pahasına olursa olsun istediğim şeyleri gerçekleştireceğim için bunun bazı insanları korkuttuğunu düşünüyorum. Hep hareket halindeyim. Yeterli zamanım yok.”
Ancak Longoria’nın özel hayatına ayıracak fazlasıyla zamanı olduğu söylenebilir. Özellikle Desperate Housewives’tan sonra, aralarında ünlü basketbol oyuncusu Tony Parker’ın da bulunduğu birçok kişiyle ilişki haberleri çıktı.
“AŞKA AŞIĞIM”
Aşka aşık olduğunu belirten 30 yaşındaki aktris ekliyor: “Beraberinde gelen ‘midende kelebekler uçuşması’ tarzı duyguları seviyorum. Sadece iki kere aşık oldum, ama insan olabildiği kadar aşık olmalı. Hatta ilkem, çok aşık ol ve sert düşüş yap!”
Aşık olduğunu söylediği iki kişiden biri, geçen sene boşandığı kocası, eski General Hospital yıldızı Tyler Christopher, diğeri de müzisyen Chasez olsa gerek.
Longoria, evliliğinin gerekli fedakarlıkları gösteremediği için bittiğini söylerken, boşanmaları üzerine gözyaşı döktüğünü saklamıyor:
“Bir şeyler ölmüş gibiydi. Yas tutmalısın, yoksa çözümsüz kalmaya devam eder. İnanılmaz bir adamdı, ama yürümedi. Şu anda hayatımda bencil olduğum bir dönemdeyim. Aşık olmamda sorun yok, ama evlenmek istemiyorum.”
Aşık olmasında gerçekten de sorun yok. Boşandıktan sonra yaşadığı ilişkide müzisyen sevgilisine rengarenk kalpler çizdiği resimler verirken, ondan da kendisi için yazılmış aşk şiirleri hediye almış.
İşin kötüsü, bu ilişki de güzel yıldız Eva Longoria’nın sevgilisine fazlasıyla ilgi ve şefkat gösterip, aynı ilgiyi ondan da sürekli beklemesi sonucu bitmiş.
Yapacak bir şey yok. Longoria’nın kişiliği bu. O ilgili ve sıcak bir insan. Bazı insanlar bu açıklığını yanlış yerlere çekse de, o içinde safça bir iyilik beslediği için böyle.

MUTLU ÇOCUK EVA
Bu nedenle bazen rol yaparken zorlandığını da söylüyor. Oyunculuğa başlarken ilham alacağı karanlık bir yanı olmadığı için asla iyi bir aktris olamayacağını düşünmüş. Bunu da mutlu geçen çocukluğuna bağlıyor. Longoria’nın mutlu çocukluğu, öğretmen annesi tarafından düzgün bir şekilde yetiştirilmesine, babasıyla olan kusursuz ilişkisine, evlerinde yaşanan huzurlu aile ortamına dayanıyor. Sağlıklı bir çocukluk dönemi geçiren Longoria, aldığı aile terbiyesi sayesinde olsa gerek, aniden gelen şöhretin etkisiyle kendini kaybetmiş bir görüntü sergilemiyor.